8 Mayıs 2016 Pazar


“Şivşit”…
“Doğru bir tanedir”…
Hep böyle söylenir.
Sözcük olarak bakıldığında da “doğru” bir tane aslında…
Söylenilende haklılık varsa, söylenilmek istenen evirip kıvırmadan dümdüz söylenmişse, içinde farklı anlaşılacak şeylerde yoksa tepki hep aynıdır…
“Doğru söyledi”…
Peki ya “doğru değilse”?
İşte o zaman bir sürü sözcük edilir…
Sanki “yanlış”ı hoş görmek, yumuşatmak, mazur göstermek, “derecelendirme yapmak” istercesine bir sürü söz söylenir…
“Yanlış” denir, “hata” denir, “gaf” denir, “dili sürçtü” denir, “eğri konuştu” denir, “yamukluk yapıyor” denir, “verev konuştu” denir, “çapraz laf ediyor” denir…
Bu sözcüklerin her biri aslında başka anlamlar içerse de “doğru” karşıtı olarak söylenir de söylenir…
“Çapraz”, Farsça bir sözcük aslında…
“Sağ-sol, Yalpa, Yalpalama, Diyagonal” anlamındaki “çaprast” sözcüğünden evrilerek dilimize girmiş. 14.yy.da yazılmış “Kitabü-l İdrak Haşiyesi” adlı sözlükte “çatışma, zıt yönde olma” anlamında yer almış…
TDK Sözlüğünde ise “Eğik olarak birbiriyle kesişen, İki taraflı karşılıklı, eğik bir biçimde, Karşı tarafın yanı, Eğri” gibi anlamlarla açıklanıyor…
Bunun yanında “Kopça, Düğme, Olta iğnesi, Güreşte bir oyun, Altın veya gümüş gerdanlık, İnatçı, Ortalığı karıştıran kimse” gibi bir sürü anlamı daha var…
“Verev” ise Ermeniceden geçmiş dilimize…
“Yamuk, Diyagonal, Eğimli, Yamaç” anlamındaki “vereb” sözcüğünden evrilmiş…
TDK Sözlüğünde, “Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış ve konulmuş olan, Köşeden köşeye eğik, Eğri” olarak açıklanıyor…
Bu anlamlarının yanında “Bayır, Yamaç, Yokuş, Çürük, yıkılmış, çökmüş yapı, Düşünmeden konuşan” gibi anlamlarla da açıklanıyor.
“Yamuk” sözcüğüne gelince, bu sözcük öz Türkçe…
“Yanlış, Hata, Hatalı, Bozuk” demek olan “yanluk/yanuk” sözcüğünden evrilmiş…
1070 tarihli “Divan-i Lugati’t Türk” de “yanluk”, 1500’lü yıllarda “yanuk”,
1876 tarihli “Lugat-ı Osmani”de “yamuk”, 13.yy.tarihli “Dede Korkut Kitabı”nda “yamrı yumrı” olarak geçiyor…
TDK Sözlüğünde ise “Bir yana doğru eğik olan, Yalnız iki kenarı paralel olan dikdörtgen ve Birine karşı yanlış davranma” olarak açıklanıyor…
Peki bu kadar sözcüğü neden anlattım? Şöyle ki…
Şimdilerde kullananı kalmasa ve unutulsa da daha önceleri halk arasında kullanılan “şivşit” sözcüğü, yukarıda anlatılan sözcüklerin hepsini kapsıyor…
Yani…
“Şivşit” sözcüğü, “verev” demek, “çapraz” demek, “yamuk” demek, “yan” demek…
Genel geçer anlam olarak, bu sözcüklerin anlamlarını hep taşımış “şivşit”…
Ayrıca da yörelere göre değişiklik göstererek,
“Aykırı, iki anlamlı söz, gerçeğe aykırı söz” anlamında da kullanılmış,
“Çözülmesi kolay düğüm” anlamında da…
“Önce” anlamında da kullanılmış,
“Arabi ve Rumi aylar arasındaki gün farkı” anlamında da…
“Şivşit”… Bence çok güzel bir sözcük…
Keşke hep kullanılsaymış…