12 Mayıs 2016 Perşembe


“Annaç”…
“Karşı” sözcüğü olumsuz etki yaratır bende, serttir biraz…
“Zıt” olmak, “hasım” olmak gibi anlamlar çağrıştırır hep…
“Karşı koyarız”, “karşılık veririz”, “karşı geliriz”…
“Karşı karşıya geliriz”, “karşımıza alır konuşuruz”…
Aslında hep bir zıt olma, hasım olma, rakip olma, taraf olmama, çatışma, rekabet, mücadele vardır bu sözlerde…
Beden Dili’nde bile önemli yeri vardır “karşı”nın…
Rekabet veya çatışma yoksa karşı karşıya oturmazsınız çünkü…
Yanına oturursunuz ya da en azından yaklaşık 90 derecelik bir açıyla oturursunuz.
Ayakta iseniz karşısında durmazsınız, yine yaklaşık 135 derecelik bir açıyla durursunuz. Ölçerek, biçerek, bilerek yapmazsınız bunu ama beden ayarlar kendini…
Bu duruşlar dostluktur, uzlaşıdır, sohbet, muhabbettir çünkü…
“Annaç”tır  kısaca, “karşı” değildir…
“Yanında”, “yakınında”, “omzunda” olmaktır.
“Gönlünün, gözünün önünde” olmaktır…
“Annaç” sözcüğünün eşanlamlısı olarak kullanılan “karşı” sözcüğü, Eski Türkçe “koymak, katlamak” anlamındaki “kar-“ kökünden türetilmiş, “karşı karşıya gelme” anlamındaki “karış” sözcüğünden evrilmiştir.
“Bin Buda” mağaraları civarında bulunmuş ve 9.yy.da Orhun Alfabesi ile yazılmış el yazması “Irk Bitig” yazmalarında “karşı” sözcüğü “zıt, hasım” anlamında yer almaktadır. 11.yy.da yazılmış “Divan-i Lugati’t Türk” de ise aynı anlamda “karşu” olarak geçmektedir.
Günümüz sözlüklerinde ise ”karşı” sözcüğü, “Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin esas tutulan yüzünün ilerisi, Yol, deniz, ırmağın öbür kıyısı, Karşıt, Zıt, Muhalif, Karşılık olarak” anlamlarıyla açıklanmaktadır…
“Annaç” sözcüğü ise unutulan, kaybolan öz Türkçe, halk ağzı bir sözcük…
Kullananlar varsa da biraz “yaşı kemale ermiş” olanlar…
“Annaç” sözcüğü genel geçer anlam olarak “Bir şeyin veya kişinin yakın tarafı, yamacı, yan tarafı, bir şeyin karşısı” anlamlarında kullanılmış.
Bu sözcüğün yerine şimdilerde eşanlamlı olarak “karşı” sözcüğü kullanılsa da…
“Annaç” sözcüğü “zıt, hasım, muhalif” gibi anlamlar barındırmaz…
Bölgelere göre “anaç” sözcüğüne,  “Karşı, Ön taraf, Göz önü, Her taraftan görülebilen yer, meydan, açıklık, Cevap, Karşılık, Bir dağın veya tepenin yamacı” gibi anlamlarda yüklenmiş…
Karacaoğlan’ın dediği gibi…
“Annacına almış koca ardıcı,
Başına yağar da boranla gıcı”…