"Şirin"...
Süt…
Dişi
memelilerin yavrularını beslemek için vücutlarının ürettiği,
Besin
değeri yüksek, beyaz sıvı. Ayrıca…
Bazı
bitkilerin değişik organlarında bulunan beyaz renkte özsuya da “süt” deniyor.
Süt,
yaşamla birlikte var olan bir besin…
Ya
da yaşam sütle beraber var olmuş…
Çünkü
bazı canlılar ve insanoğlu doğduğu andan itibaren süt içmiş, içiyor.
“Doğduğu”
derken, yeryüzünde yaşamın var olduğu andan beri…
MÖ.8
bin yıllarında Dicle ve Fırat ırmakları arasında kurulan Sümerlerin “Ur”
kentinde, et ve süt için beslenen evcil sığırların çizimleri çıkmış gün yüzüne…
Yine
aynı dönemden Homer yazılarında süt, süt kesiği ve peynirle ilgili bilgiler
aktarıyor günümüze…
MÖ
4.yy.da Antik Trakya’da yoğurt ve yoğurt benzeri “prokiş” dedikleri bir çeşit
ekşi süt üretildiği de pek çok kaynakta yer alıyor.
İncil
ise İbrahim peygamberin üç meleğe tatlı ve ekşi süt sunduğunu anlatıyor.
Süt
çok yararlı bir besin olsa da belirleyici başka bir etken daha var elbet…
“Sevmek
ya da sevmemek, işte bütün mesele bu…”
Bazıları
çok sevmiş sütü…
Hem
sütü sevmiş, hem de sütün sahip olduğu beyaz renk, saflığın rengi sayıldığından,
“Şirin” demiş sevdiklerine…
Yani
“sütten yapılmış olan, sütlü, süt gibi, tatlı” anlamında…
Bazıları
da asırlarca anlatılacak efsanelerde başrolü vermiş Şirin’e…
“Ferhat
ile Şirin” demiş misal…
“Ferhat”,
Farsça “rahatlık” demek, “ferah” gibi, “refah” gibi bir sözcük kısaca…
İşte
o rahat çocuk, şirin için sıkıntılara girip, dağlar delmeye kalkmış…
Anlayacağınız
“her şey süt içinmiş” demek ki…
Bizde
de “Sütlü Nuriye” var ama...
Onun
da sütten yapılması dışında konumuzla pek bir ilgisi yok.
Ama “Hemşire”
konumuzla oldukça ilgili…
“Sütkardeş”
demek çünkü…
Osmanlı
döneminde savaş zamanı, kadınlar yaralı askerlerle yardım ettiklerinden, “Kan
bağımız olmasa da sen benim kardeşimsin” anlamında “hemşire” denmiş…
Ama
şimdilerde gençler arasında “şirin” oldukça farklı algılanıyor…
“Çok
şirin bir kız/erkek” diyorsun, hemen “yani çirkin” diyorlar…
Çünkü
artık gençler “şirin” sözcüğünü, “Pek güzel ya da yakışıklı olmayan, sevgili
olamayacak, karşı cins tarafından çekici bulunmayan, sadece arkadaş veya kanka olunacak
kişi” olarak algılıyorlar…
Gençler
için bir başka algı daha var ki o da;
Şirinlik
ile yavşaklık arasında çok ince bir çizgi olduğu…
Hani
karşıdakinin, “şirin olmak, sevimli olmak, sempatik olmak” için yaptığı
hareketleri doğal bulmuyorlarsa, yerinde, zamanında ve gerekli görmüyorlarsa,
“olan değil de olmak” için yapılan “nafile gayret” olarak bakıyorlarsa…
Bu
hareketleri yapana “şirin” değil, “yavşak” deyip geçiyorlar…
Eh,
ne diyeyim…
Onlar
da haklı…