29 Şubat 2016 Pazartesi


"Cızbüzzük"...
“Hava da kapandı, yağacak mı ne?” dersin,
“Tamam da bana ne? Ben ördek miyim?” derler…
Her şeyden bir anlam çıkarır,
Sanki alınmak için fırsat kollarlar…
Yüz tane laf edersin,
Doksan dokuzunu kendi üstlerine alınırlar…
“Rutubetten nem kapar”,
Olmadık şeylere, olmadık anlamlar yüklerler…
Hemen her şeyden alınır, darılır, küser, kırılırlar…
İnsanı kendinden bile şüpheye düşürür,
“Ulan ben ne pis adammışım. Allah beni kahretsin ya..” diye nefret bile ettirirler.
Böylelerinin yanında değil konuşmak,
Düşünmeye bile korkarsın…
Sonra “aklın başına gelir”, bakarsın ki suç sende değil,
“Amaann, işkilli büzük dingilder” deyip geçersin…
Ama tek sözcükle çok şey anlatmada oldukça başarılı olan “eskiler” sözü hiç uzatmamışlar,
“Her şeyden incinen, alınan, alıngan” olan böyle tiplere,
Ayrıca…
 “Adam olacak çocuk bokundan belli olur.  Bunun ne olacağı şimdiden belli, baksana her halta zırlıyor” dercesine,
“Yaramaz ve yerli yersiz her şeye ağlayan çocuklara” da “cızbüzzük” demişler…
Ancak…
Bu sözcük unutulmuş, kullanımdan düşmüş. Kapsadığı alan boşalmış ama yerine yeni bir sözcük de konmamış…
Oluşan boşluk, “işkilli büzük dingilder” deyimi ile doldurulmaya çalışılsa da…
Bu deyim “ yerli yersiz ağlayan çocuk” anlamını kapsamadığı için de boşluk tam olarak kapatılamamış…