"İki kerpiç koysan bacan olur, kime varsan kocan olur"...
Çocukluğumda
kızlar nedense, çok küçük yaşta evlendirilirdi.
On
beş yaşını geçmişse eğer,
“Evde
kalmış” sayılır,
“Kız
kurusu” gözüyle bakılırdı…
Böyle
bir durumda dedikodular bitmez,
Bazen
de acıyan gözlerle bakılır,
Teselli
edici sözler söylenirdi…
Kızın
evlenmeyi istemediği gibi bir şey akla bile getirilmez,
Kız
talibini beğenmezse,
“Aman
erkeğin çikini mi olurmuş, zamanla seversin” der geçilirdi…
Görücü
geleceği zaman,
Ya
da geldiğinde, kızına soran, danışan, fikrini soran aile ise pek kolay
bulunmazdı.
İşte
böyle bir durumda,
Kızı
istemediği için dünürleri geri çeviren aileler,
Komşular
tarafından sorguya çekilirdi.
“N’oldu
gı!.. Niye istemediniz?”
“Bizlik
bişey olduğundan değel de, gız istemiyo…”
“Gıza
ne soruyonuz gı… Sorarsan he diycek değel ya…”
“Niye
sormayacaz? Ben mi evlenecem oğlanla?”
“İyi
de anam yaşı geçiyo gızın…”
“Geçmez,
geçmez… Daha yaşı ne başı ne, bebe daa o…”
“Eh
siz bilirsiniz de, bi tek sizde gız var deel ki… Görücü gelmez olur biter…”
İşte
böyle dendiğinde,
Kız
annesi kızar,
Hem
kızına olan güvenini göstermek,
Hem
de görücü gelme olayının fazla abartılacak bir şey olmadığını göstermek için
“öldürücü darbe”yi indirirdi…
“Aman
ne büyüttünüz anam…”
“İki kerpiç koysan bacan
olur, kime varsan kocan olur…”