14 Şubat 2016 Pazar


"Gicişmek"...
Çocukluğumda çok duyardım büyüklerden…
Ama…
Bazı yörelerde aynı kullanılsa da…
“Gicişme”yi ayrı, “gidişme”yi ayrı kullanırlardı bizde…
Hani…
Damak gibi, boğazın içi gibi, deri yüzeyi altında bir yer gibi,
Kaşımak için ulaşamayacağımız,
Kaşısak da faydasını görmeyeceğimiz yerler “gicişirdi” bizim oralarda…
“Anam sanki böğrüme karıncalar dolmuş. Şeytan diyo ‘sok şu şişi, del at orayı.’ Gicişişe gicişe öldürdü valla…”
Bir de “bebeler gidişirdi”…
Ya da…
“Goca goca adamlar bebe gibi gidişirlerdi”…
Hani…
Birbirlerini rakip görüyorlarsa,
Birbirleri ile “dalaşıyorlarsa”,
Birbirleri ile atışıyorlarsa,
Birbirlerine “diş geçirmeye çalışıyorlarsa”,
Kısaca…
Birbirleri ile “yarışıyorlarsa”,
“Anam bunlarında yürümeye bile mecali yok emme, iş gidişmeye gelince ‘gıçı gırık it gibi’ goşuyolar valla” sözleri çok duyulurdu…
Bu sözcük, Burdur, Isparta, Denizli, Muğla, Aydın, İzmir, Kütahya, Balıkesir, Kocaeli, Tekirdağ, Edirne, Sinop, Ordu, Giresun, Amasya, Bolu, Ankara, Konya, Niğde, Gaziantep ve Hatay’ı da içeren geniş bir bölgede kullanılmış olsa da…
Şu an zamana ve değişime direniyor sanki…