"Gicişmek"...
Çocukluğumda
çok duyardım büyüklerden…
Ama…
Bazı
yörelerde aynı kullanılsa da…
“Gicişme”yi
ayrı, “gidişme”yi ayrı kullanırlardı bizde…
Hani…
Damak
gibi, boğazın içi gibi, deri yüzeyi altında bir yer gibi,
Kaşımak
için ulaşamayacağımız,
Kaşısak
da faydasını görmeyeceğimiz yerler “gicişirdi” bizim oralarda…
“Anam
sanki böğrüme karıncalar dolmuş. Şeytan diyo ‘sok şu şişi, del at orayı.’ Gicişişe
gicişe öldürdü valla…”
Bir
de “bebeler gidişirdi”…
Ya
da…
“Goca
goca adamlar bebe gibi gidişirlerdi”…
Hani…
Birbirlerini
rakip görüyorlarsa,
Birbirleri
ile “dalaşıyorlarsa”,
Birbirleri
ile atışıyorlarsa,
Birbirlerine
“diş geçirmeye çalışıyorlarsa”,
Kısaca…
Birbirleri
ile “yarışıyorlarsa”,
“Anam
bunlarında yürümeye bile mecali yok emme, iş gidişmeye gelince ‘gıçı gırık it
gibi’ goşuyolar valla” sözleri çok duyulurdu…
Bu
sözcük, Burdur, Isparta, Denizli, Muğla, Aydın, İzmir, Kütahya, Balıkesir, Kocaeli,
Tekirdağ, Edirne, Sinop, Ordu, Giresun, Amasya, Bolu, Ankara, Konya, Niğde, Gaziantep
ve Hatay’ı da içeren geniş bir bölgede kullanılmış olsa da…
Şu
an zamana ve değişime direniyor sanki…