"Baldız" - "Görümce"...
Baldız, “…baldız baldan tatlıdır…” türü muzır bazı
türkülere konu olsa da görümceye göre daha şanslı sanki… En azından “görümce”
gibi, pek çok türkü, deyim ve atasözlerine malzeme olacak kadar, potansiyel bir
düşmanlığın içinde değildir…
“Kadının
kız kardeşi” anlamında kullandığımız “baldız” sözcüğü,
Öz
Türkçe “bala, çocuk, küçük” demek olan “baltır” sözcüğünden türetilen “baltız”
sözcüğünden evrilmiş...
Moğolcada
ise “baltır” sözcüğüne yakın anlamda, “küçük çocuk, bebek” anlamında “balçir”
sözcüğü kullanılmış...
“Baldız”
sözcüğü, günümüze ulaşan 1000 yılından önce yazılmış Uygurca yazıtlarda “küçük
kız kardeş, karının küçük kız kardeşi”,
1072-1074
yılları arasında yazılmış olan “Divan-i Lügat-it Türk”te ise yine “karının
küçük kız kardeşi” anlamında “baltız” olarak geçmektedir.
“Görümce”
sözcüğü ise daha karmaşık…
Çünkü “kocanın kız kardeşi” anlamında kullandığımız “görümce”
sözcüğü, 1000 yılından önce yazılmış Uygurca yazıtlarda “körümçi” olarak
geçiyor…
“Görücü, falcı, müneccim, yıldızları inceleyen kişi”
demek olan “körümçi” sözcüğü ise “bakış, nazar, gözlem, düş, rüya, zeka”
anlamları taşıyan “körüm” sözcüğünden türetilmiş…
Kökeni ise “kör” sözcüğü ki bildiğimiz “gör”…
Görümceler pek sevilmedikleri için mi “falcı, müneccim, bakış, nazar” gibi anlamlar
içeren bir sözcük yüklenmiş,
Yoksa evlenecek yaşa gelmiş delikanlıya “yaraşır kızı
bulmak”, “kız bakmak” yani bilindik anlamıyla “görücülük” görevi, delikanlının
kız kardeşlerinin görevi midir ve bu nedenle mi öyle denmiştir bilemeyiz…
Bildiğimiz, gelin görümce çekişmesinin bitmeyecek gibi
görünmesidir…