"Vardık kebap kokusuna, baktık eşek dağlıyorlar"...
Her
zaman büyük beklentileri olmayabilir insanın…
Sohbet
etmek, “iki lafın belini kırmak”, dostlarıyla gülüp eğlenmek de isteyebilir.
Bakar
ki bazen dostları bir köşeye çekilmiş, “derin muhabbetteler”…
Kahkahadan,
eğlenceden, şakadan, sohbetten geçilmiyor.
Yaklaşır
yanlarına...
“Selam
sabah” oturur…
Onun
gelişiyle “toparlanan” sohbet, bir süre sonra yine “yayılıp” eski halini alır.
Ama…
Kötüdür
belki de sohbet, “derindir mevzu”…
Ya
dedikodu yapılıyordur, ya da alay ediliyordur birinin ardından…
Ya
da şakalaşan arkadaşlar,
Bir
süre sonra “şakayı kakaya çevirip” tartışmaya,
Hatta
kavgaya “dökmüşlerdir” işi…
Ne
katılmak gelir içinden, ne de orada kalmak…
Kalksan
kalkamazsın,
Oturup
kalmak içinden gelmez…
“Sohbet”
diye gidip, dedikodu ya da kavga bulmuşsundur çünkü…
Gelmiştir
pek çoğumuzun başına…
“Kebap kokusu diye
gidip, eşek dağlandığını” çok görmüşüzdür…