"Cemre"...
Arapça “cmr” kökünden türeyen “camra” ya da bizim söyleyişimizle
“cemre” sözcüğü,
“Kor, köz, kor halinde ateş” anlamındadır. Ayrıca “Hacıların Mina’da şeytan taşlamasına
ve oluşan taş yığınına da cemre” denmektedir.
Ancak…
“İlkbaharın başlangıcında, yedişer gün arayla havada, suda ve
toprakta oluştuğu düşünülen sıcaklık artışı” inanışı, eski Türklerden günümüze
kadar gelmiş bir halk kültürü ürünü ve inanışıdır. Çünkü…
Halk kültürünün, gün, ay, yıl gibi tekrarlanan olaylara dayalı
takvim dışında,
Toplumu ilgilendiren olaylara dayalı da bir takvimi vardır…
Yaşadığı bolluğu da bir şeyin “miladı” saymıştır, yaşadığı
kıtlığı da…
Doğumu da bir takvime “başlangıç” yapmıştır, ölümü de…
Halkın takviminde, çiçek açmanın da bir zamanı vardır, yaprak
dökmenin de…
Ekin biçmenin de zamanı vardır, bağ bozumunun da, koç katımının
da…
Tüm bunlar gibi, doğanın uyanmasının da bir zamanı vardır…
İşte bu zaman, Türk ve Altay halk kültüründe “imre” zamanıdır…
Doğanın ısınmasına, hava, su ve toprakta oluştuğu düşünülen ısı
artışına, eski Türkler “imre” demişler, “Em/İm” kökünden türetmişler.
“Em/İm”; “ateş” anlamı da taşımış, “aşk” anlamı da…
“Ateş” ve “Aşk”…Belki de aynı şeyin iki farklı ifadesi bu
sözcükler…
Çünkü tasavvufta “kor, ateş ve aşk” kavramları, mecazi bir anlam
da içermiş.
“Temizlenmeyi” ve “yeniden doğuşu” simgeleyen ateş,
“Aşk” kavramının yakıcılığıyla da yakından ilgilenmiş…
“Aşık olmak” anlamındaki “Amramak/Emremek/İmremek” sözcükleri
unutulsa da,
“Aşık” anlamındaki “Amra/Emre/İmre” sözcüğü,
“Yunus Emre”nin içindeki aşk ve onu yakan ateşle ulaşmış
günümüze…
“Em/İm” kökü ayrıca “Damga” ve “hafıza” gibi anlamlar içerse de,
“İm”, hem Moğolcada hem Türkçede “işaret, belirti” demek…
“Baharın gelişinin işareti, belirtisi” anlamında “imre” denmiş
belki de…
“İmre”nin Türk ve Altay mitolojisinde de yeri vardır.
İnanışa göre, “İmre, İmere ya da Emire denen cin, ilkbaharda
görünüp, titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların üzerine düşerek
onları eritir. Oradan da yere iner. Ardından ısınmış topraktan buharlar
yükselir.”
“İmre” sözcüğü, Bulgarlarda “Zemire”, Anadolu Türkçesinde
“Zemre” olarak da geçer…
“Zemre”, nem, buhar gibi anlamlar taşırken,
“Emir” sis, duman, bulut anlamlarına da gelir…
Azerbaycan Türklerinin, “yaratılışla ilgili” eski inançlarından
kaynaklanan ve Nevruz Bayramı’ndan önce, yılın son Çarşamba gününde yapılan,
“Boz ayın dört çarşambası” geleneğini kapsayan “Cemle” sözcüğü de “İmre,İmir,
İmere, Emire” sözcükleriyle ilgilidir…
Hatta…
Halk kültürümüzde “soğukta kalanlar” için kullanılan,
“İmir’in/Emir’in iti gibi titremek” deyimi de bu inanışlarla
ilgilidir.
Yani…
“Cemre” sözcüğü Arapçadan gelse de…
İnanışı atalardan kalan bir miras kısaca…