23 Şubat 2016 Salı


"Cemre"...
Arapça “cmr” kökünden türeyen “camra” ya da bizim söyleyişimizle “cemre” sözcüğü,
“Kor, köz, kor halinde ateş” anlamındadır.  Ayrıca “Hacıların Mina’da şeytan taşlamasına ve oluşan taş yığınına da cemre” denmektedir.
Ancak…
“İlkbaharın başlangıcında, yedişer gün arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu düşünülen sıcaklık artışı” inanışı, eski Türklerden günümüze kadar gelmiş bir halk kültürü ürünü ve inanışıdır.  Çünkü…
Halk kültürünün, gün, ay, yıl gibi tekrarlanan olaylara dayalı takvim dışında,
Toplumu ilgilendiren olaylara dayalı da bir takvimi vardır…
Yaşadığı bolluğu da bir şeyin “miladı” saymıştır, yaşadığı kıtlığı da…
Doğumu da bir takvime “başlangıç” yapmıştır, ölümü de…
Halkın takviminde, çiçek açmanın da bir zamanı vardır, yaprak dökmenin de…
Ekin biçmenin de zamanı vardır, bağ bozumunun da, koç katımının da…
Tüm bunlar gibi, doğanın uyanmasının da bir zamanı vardır…
İşte bu zaman, Türk ve Altay halk kültüründe “imre” zamanıdır…
Doğanın ısınmasına, hava, su ve toprakta oluştuğu düşünülen ısı artışına, eski Türkler “imre” demişler, “Em/İm” kökünden türetmişler.
“Em/İm”; “ateş” anlamı da taşımış, “aşk” anlamı da…
“Ateş” ve “Aşk”…Belki de aynı şeyin iki farklı ifadesi bu sözcükler…
Çünkü tasavvufta “kor, ateş ve aşk” kavramları, mecazi bir anlam da içermiş.
“Temizlenmeyi” ve “yeniden doğuşu” simgeleyen ateş,
“Aşk” kavramının yakıcılığıyla da yakından ilgilenmiş…
“Aşık olmak” anlamındaki “Amramak/Emremek/İmremek” sözcükleri unutulsa da,
“Aşık” anlamındaki “Amra/Emre/İmre” sözcüğü,
“Yunus Emre”nin içindeki aşk ve onu yakan ateşle ulaşmış günümüze…
“Em/İm” kökü ayrıca “Damga” ve “hafıza” gibi anlamlar içerse de,
“İm”, hem Moğolcada hem Türkçede “işaret, belirti” demek…
“Baharın gelişinin işareti, belirtisi” anlamında “imre” denmiş belki de…
“İmre”nin Türk ve Altay mitolojisinde de yeri vardır.
İnanışa göre, “İmre, İmere ya da Emire denen cin, ilkbaharda görünüp, titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların üzerine düşerek onları eritir. Oradan da yere iner. Ardından ısınmış topraktan buharlar yükselir.”
“İmre” sözcüğü, Bulgarlarda “Zemire”, Anadolu Türkçesinde “Zemre” olarak da geçer…
“Zemre”, nem, buhar gibi anlamlar taşırken,
“Emir” sis, duman, bulut anlamlarına da gelir…
Azerbaycan Türklerinin, “yaratılışla ilgili” eski inançlarından kaynaklanan ve Nevruz Bayramı’ndan önce, yılın son Çarşamba gününde yapılan, “Boz ayın dört çarşambası” geleneğini kapsayan “Cemle” sözcüğü de “İmre,İmir, İmere, Emire” sözcükleriyle ilgilidir…
Hatta…
Halk kültürümüzde “soğukta kalanlar” için kullanılan,
“İmir’in/Emir’in iti gibi titremek” deyimi de bu inanışlarla ilgilidir.
Yani…
“Cemre” sözcüğü Arapçadan gelse de…
İnanışı atalardan kalan bir miras kısaca…